11 Haziran 2013 Salı

Adalet Bakanlığı Süleyman Anıl'la ilgili olarak Bulunmaz'ı hayâlî suçladı

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Personel Genel Müdürlüğü

Sayı: 71372891/2013/506/4909/21151 23/05/2013

Konu: Savunma

ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA


SAVUNMA VEREN (DAVALI): Adalet Bakanlığı - ANKARA


KARŞI TARAF (DAVACI): Hüseyin Hilmi Bulunmaz
Mollafenari mh. Vezirhan Cad. Alibaba Türbe 13/8-9 çemberlitaş eminönü İSTANBUL

DAVA KONUSU: Avukat hakkında soruşturma izni verilmemesi

DİLEKÇENİN TEBLİĞİ TARİHİ: 10/05/2013

DAVA DOSYA NO: 2013/749

SAVUNMAMIZ: Dava, davacı tarafından şikâyet edilen İstanbul Bürosuna kayıtlı Avukat Süleyman Anıl hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin 24/09/2012 tarihli Bakanlığımız Olur'unun iptali istemiyle açılmıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58 inci maddesinde, "Avukatların avukatlık ve Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır." hükmü yer almış; 59 uncu maddesinde ise, "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet savcılığına gönderilir..." kuralına yer verilmiştir.

Dava konusu olayda,

Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın 21/07/2011 tarihli dilekçe ile şikâyeti üzerine, İstanbul Barosunda kayıtlı Avukat Süleyman Anıl hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmak üzere izin verilmesine dair 11/05/2012 tarihli "Olur" gereğince düzenlenen 03/09/2012 tarihli fezlekeye bağlı soruşturma dosyası incelendi.

Avukat Süleyman Anıl'ın;

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet etme suçundan İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/217 esasına kayden görülmekte olan kamu davasında katılan Kemal Aydoğan, Nihat Haluk Bilginer ve Oyun Atölyesi Görsel Sanatlar Ltd. Şti. vekilleri sıfatıyla katıldığı yargılamanın 20/07/2011 tarihli duruşması bitiminde, müşteki sanık Hüseyin Hilmi Bulunmaz'a "seni şubeye çektiririm" ve 12 Eylül döneminde işkenceye maruz kaldığını, kendisinden korkmadığını belirten müştekiye bu kez "seni yanlış davada yargılamışlar, sen yargılanayı görürsün, seninle görüşeceğiz" şeklinde sözler söylediği,

İddiası üzerine yapılan soruşturma sonunda,

Avukat Süleyman Anıl'ın 26/07/2012 tarihli savunmasında , bahse konu sözleri söylemediğini, suçlamayı kabul etmediğini bildirdiği,

Adı geçen avukatın, katılan Kemal Aydoğan, Nihat Haluk Bilginer ve Oyun Atölyesi Görsel Sanatlar Ltd. Şti. vekilleri sıfatıyla takip ettiği davanan 20/07/2011 tarihli oturumu sonrası şikâyetçiye bahse konu sözleri söylediğine dair müştekinin soyut iddiası ve bu iddiayı doğrular yine HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ'IN YANINDA ÇALIŞAN A. TAYFUN BALYEMEZ'in beyanı dışında hakkında kovuşturma izni verilmesini gerektirir nitelikte ve ağırlıkta delil bulunmadığı gibi, ileri sürülen iddianın tanık sıfatıyla ifadesi alınan İsmail Turan'ın 08/09/2011 tarihli beyanı ile de doğrulanmadığı,

Bu sebeple iddianın doğrulanmadığı,

Soruşturma dosyası kapsamı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bildiriminden anlaşılmıştır.

Bu bakımdan; İstanbul Barosunda kayıtlı Avukat Süleyman Anıl hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 59/1 inci maddesi uyarınca kovuşturma yapılmasının gerekli olmadığı düşünülmüştür.

Bu duruma göre dava konusu işlemde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı düşünülmektedir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, yasal dayanağı bulunmayan davanın REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

Muharrem ÜRGÜP
Hâkim
Bakan a.
Genel Müdür V.

***

Önemli not: Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın yanında çalışan A. Tayfun Balyemez adlı bir şahıs söz konusu olmadığı, dolayısıyla uydurulmuş bu şahsın herhangi bir tanıklık yapması olamayacağı için, bu şahsın adı geçen kısmı BÜYÜK HARF ile yazıp kırmızı ile belirgin hâle getirdik!...