7 Ekim 2013 Pazartesi

Bulunmaz'dan 10.000 TL isteyen Seval Karahaliloğlu, 2.000 TL alabilir...

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

KARŞIYAKA 
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO: 2012/597

KARAR NO: 2013/349

HÂKİM: EMİNE HALMAN ÇETİN 31918
KÂTİP: TUĞBA ŞENGÖNÜL 126075

DÂVÂCI: SEVAL DENİZ KARAHALİLOĞLU - (T.C. KİMLİK NO: 21781297120) Tersane Mah. Cemal Gürsel Cad. No: 8/17 Karşıyaka / İZMİR

VEKİLİ: Av. MURAT ÇOBAN - İsmail Sivri Sk. No: 10 D: 5 Hasan Bey Apt. Bostanlı Karşıyaka / İZMİR

DÂVÂLI: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ - (T.C. KİMLİK NO: 50482204038) Ali Baba Türbe Sokak Onur Han No: 13/8 Çemberlitaş Fatih / İSTANBUL

DÂVÂ: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DÂVÂ TARİHİ: 25/12/2012
KARAR TARİHİ: 04/07/2013
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 05/07/2013

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) dâvâsının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Dâvâcı vekili mahkememize verilen 25/12/2012 havale tarihli dâvâ dilekçesi ile; müvekkilinin serbest gazeteci yazar olduğunu, dâvâlının İnternet üzerinde http://tiyatroyun.blogspot.com adresinde bulunan blog sitesi ile "Türkiye'nin Tek Sosyalist Tiyatro Sitesi" başlığı altında çeşitli yazılar, yayınlar ve olaylar hakkında eleştirileri ve görüşlerini gerek yazı ile gerekse video kayıtlarında yaptığı konuşmalar ile yayınladığını, müvekkilinin dâvâlıyı şahsen tanımamakla birlikte, bu şahsın varlığından kendisinin "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi"nde yayınlanan bir yazısı hakkındaki eleştiri sınırlarını aşan http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/05/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmaz-linc9804.html ve http://vimeo.com/24346614 kayıtlı video ile habedar olduğunu, bunun üzerine Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, sonradan Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu dâvâsında 2012/289 esas 2012/1119 karar sayılı 22/06/2012 tarihli ilâmı ile dâvâlı Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın mahkûmiyetine karar verildiği, karar kesin hüküm olmasına rağmen dâvâlı tarafından temyiz edildiği, hakaretlerin içerir videoların kaldırılması üzerine kendisine Karşıyaka 6. Noterliği'nin 12/12/2011 tarih ve 22545 yevmiye nolu ihtarname ile "İnternet üzerinden müvekkil aleyhine yaptığı içeriğin yayından çıkarılması" 5651 Sayılı Yasa gereği talep ettiği, ancak dâvâlının ihtarname kendisine tebliğ edilmesine rağmen videoları kaldırmadığı, bunun sonucunda ise Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/536 D. İş Sayılı 26/12/2011 tarihli kararı ile videoların yayından kaldırıldığını, müvekkilinin bu şekilde İnternet üzerinden ifşa edilerek hakkında sürekli karalayıcı yazılar yazılmasından ve yaşanan olaylardan derin üzüntü ve keder duyduğunu, bu nedenlerle dâvânın kabûlü ile 10.000,00 TL manevî tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/05/2011 tarihinden itibaren işleyerek yasal faizi ile birlikte dâvâlıdan alınarak dâvâcıya verilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin dâvâlı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.


Dâvâlı açılan dâvânın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık, manevi tazminat istemine ilişkindir.

Tüm dosya kapsamı, dosya içerisinde mevcut ceza dosyası incelenmiş, TBK. 58. Maddesi gereğince manevî tazminatın amacı zararın giderilmesi değil, zarar görenin elem ve üzüntüsünün elden geldiği ölçüde denkleştirilerek tatmin edilmesidir. Zarar görenin manevî tazminat ile zarar verici fiil olmasaydı mağdurun bulunacağı durum, fiilin yarattığı elem ve ıstırabın kaldırılmasını sağlamak suretiyle dengelenmek istenmektedir. Manevî tazminat borcunun doğabilmesi için kişilik varlığı değerleri ihlâl edilen kişinin manevî zarara uğraması gerekir. TBK. 58. Madde'ye göre manevî tazminat talep edilmesi için bir kişinin kişilik hakkının hukuka aykırı olarak zedelenmesi, manevî zararın bulunması, manevî zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunması, dâvâlının sorumlu olmasını gerektiren kusurun veya kusursuz sorumluluk hâlinin bulunması gereklidir. TBK. 58. ve 56. maddeleri, kişilik hakkını zedeleyen fiilin hukuka aykırı olması gerektiğini açıkça ifade etmemiş ise de HMK. 24. Maddesi'ne göre kişilik hakkının korunması için fiilin hukuka aykırı olması gerektiğini, hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimsenin hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir şeklinde ifade ettiği, bu durumda hukuka aykırılık, kişiliği korumaya yönelik her türlü hukuk kuralına aykırılıktır. Kişilik hakkına her saldırı hukuka saldırıdır ve sorumluluk gerektirir.

Hâkim, nakden tazmin miktarını, manevî tazminatın amacını dikkate alarak, durumun hâl ve şartlarını değerlendirerek takdir edecektir. Hâkim, tazminat miktarını belirlerken, durumun gereğini dikkate alması zorunluluğu TBK. 58. Madde hükmünde yer almıyorsa da manevî tazminatın niteliği, olayın özelliklerini dikkate almaya zorunlu kılar. Kaldı ki, TBK. 56/1. Maddesi uyarınca getirilen ölçüt TBK. 58. Madde bakımından da kabul edilmelidir. Olayın özellikleri kapsamında saldırının kişilik hakkı zedelenen kişinin manevî kişilik değerlerinde sebep olduğu eksilmeyi göz önünde tutulmalıdır. Manevî tazminat miktarı belirlenirken, manevî tazminatın amacını dikkate alınmalıdır. Hâkim, tazminatın miktarını, zararın etkilerini hafifletecek miktarda takdir etmelidir. Ancak, manevî tazminat miktarı belirlenirken zarar sorumlusunun ekonomik olarak sarsacak ve zarar göreni özendirecek nitelikte bir miktara hükmedilmemelidir. Dolayısıyla hâkimin belirleyeceği tazminat miktarı TBK. 4. Maddesi'ne göre hakkaniyete uygun olmalıdır. Hâkim, tazminat miktarına ilişkin takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan kararın da objektif ölçütlere göre belirtmek zorundadır.

TBK. durumun gereği olarak nelerin dikkate alınması için bir belirleme yapmamıştır. Bu durumda manevî tazminatı oluşturan unsurları tazminatın belirlenmesinde hareket noktası olarak kabul etmek gerekir. Manevî zararın kişilik değerlerinin zedelenmesinde şiddet, davranışın, tarz ve şekli, yoğunluğu, etkileri ve süresi, acı, elem, ıstırap süresi, TBK. 51. ve 52. maddeleri kıyasen uygulanarak durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığı dikkate alınmalıdır.

Kişilik değerlerindeki eksilmenin sıfatı ve makamı daha yüksek ve ekonomik durumu daha iyi olan taraf bakımından çok, diğer taraf için az olduğu şeklinde bir kurala bağlanması yanlış olacaktır. Bu nedenle hâkimin tazminat miktarını belirlirken tarafların sıfatını, işgâl ettikleri makamın ve diğer sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alması gerektiğinin belirtilmesinde bir zorunluluk yoktur.

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde TBK. 58. ve kıyasen uygulanan TBK 51. Madde hükmüne göre tazminatın amacı, manevî tazminatın giderim şeklinin belirlenmesinde durumun gereği, unsurun ağırlığı, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında dâvâlının, dâvâcının manen yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılarak yukarıda bildirilen ilkeler çerçevesinde aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:

Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hâkimin takdirine göre,

1 - Dâvânın KISMEN KABÛLÜ ile; 2.000,00 TL manevî tazminatın 28/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dâvâlıdan alınarak dâvâcıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

2 - 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 136,62 TL harcın başlangıçta peşin olarak alınan 148,50 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 11,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde dâvâcıya iadesine,

3 - Dâvâcı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabûl oranına göre ve yürürlükte olan avukatlık ücret  tarifesine göre belirlenen 440,00 TL avukatlık ücretinin dâvâlıdan alınarak dâvâcıya verilmesine,

4 - Dâvâcı tarafından yapılan 21,15 TL başvurma harcı, 148,50 TL peşin harç, 81,00 TL davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 250,65 TL yargılama giderinden kabûl oranına göre hesaplanan 50,13 TL yargılama giderinin dâvâlıdan alınarak dâvâcıya verilmesine,

6 - (Not: Yargıç, 4. maddeden 6. maddeye atlamıştır. 5. madde yoktur!) Dâvâlı tarafından yapılan 35,00 TL davetiye ve müzekkere giderinden ret oranına göre hesaplanan 28,00 TL yargılama giderinin dâvâcıdan alınarak dâvâlıya verilmesine,

7 - HMK. 333 Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine,

Dair karar dâvâcı vekili ile dâvâlı asilin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olamak üzere açıkça okunup usûlen anlatıldı. 04/07/2013

Kâtip 126075                                                                                       Hâkim 31918
İADE HARÇ 11,88 TL