18 Şubat 2014 Salı

Bulunmaz, Ali Çetin'e "Uydurulmuş bir dâvâdır!" derken başını dik tuttu!

T.C.
İSTANBUL
ANADOLU 40. SULH CEZA MAHKEMESİ

DURUŞMA TUTANAĞI

DOSYA NO: 2013/854 Esas
DURUŞMA TARİHİ: 18/02/2014
CELSE NO: 4.

HÂKİM: ALİ ÇETİN 38226

KÂTİP: AYŞE BAHÇECİ 167217

Belirli gün ve saatte 4. celse açıldı. Açık yargılamaya devam olundu.

Sanık HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ, müşteki SÜLEYMAN ANIL geldikleri, başka gelen olmadığı görüldü.

Hâkim değişikliği nedeniyle eski zabıtlar okundu.

Sanığın, 10/07/2013 havale tarihli yazılı savunması okundu.

Sanık, bir sayfadan ibaret dilekçe ve ekindeki ülke dışına çıkışlarının belgesi olduğunu beyan ettiği iki sayfalık bilgisayar çıktısını sunmakla, alındı, okundu, dosyaya konuldu.

Dosyada bulunan nüfus ve adlî sicil kayıtları, hazırlık ifadeleri, adlî raporlar ve hükme esas alınabilecek tüm belgeler okundu.

Sanıktan soruldu: "Nüfus ve adlî sicil kayıtları bana aittir. Diğer belgelere bir diyeceğim yoktur." dedi.

Müştekiden soruldu: "Okunan belgelere bir diyeceğim yoktur." dedi.

Katılan: "Sanık hakkında İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 2013/311 Esas sayılı dosyadan ve yine İstanbul 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/1758 Esas sayılı dosyasından verilmiş mahkûmiyet kararlarına ilişkin son duruşma zabıtları sûretlerini ibraz ediyorum." dedi. Alındı, okundu, dosyaya konuldu.

Sanık: "Okunan kararları temyiz ettim. Yargıtay'dadır." dedi.

Katılan ve sanıktan araştırılmasını istediği bir husus olup olmadığı soruldu.

Katılan: "Araştırılmasını istediğim başka bir husus yoktur. Esas hakkındaki beyanlarım hazırdır, istenildiği takdirde beyanlarımı sunacağım." dedi.

Sanık: "Araştırılmasını istediğim başka bir husus yoktur. Esas hakkındaki beyanlarım hazırdır, istenildiği takdirde beyanlarımı sunacağım." dedi.

Katılan: "Esas hakkındaki beyanımda sanığın cezalandırılmasını talep ederim." dedi.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 216/3. Maddesi uyarınca, sanıktan esas hakkındaki savunması ve son sözü soruldu:

Sanık: "Önceki savunmalarımı tekrar ederim. UYDURULMUŞ BİR DÂVÂDIR. Bu dâvânın örgütlü suç ve iletişim aracılığıyla işlenmiş eylem olmasının dikkate alınmasını talep ederim. Başka diyeceğim yoktur." dedi.

Dosya incelendi. Araştırılacak başka bir husus kalmadığı anlaşılmakla, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. Maddesi gereğince açık duruşmaya son verildi. Açıklandı.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gerekçesi Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 232/3. Maddesi uyarınca on beş gün içinde dâvâ dosyasına eklenmek üzere;

HÜKÜM:

Sanık Hüseyin Hilmi BULUNMAZ'ın, katılan Süleyman ANIL'ın kamu görevlisi olması ve görevinden dolayı onur ve saygınlığına saldırır niteliğini taşıyan sözlerle sövme sûretiyle hakaret suçunu işlediği tüm dosya kapsamıyla kanıtlandığından, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saki göz önüne alınarak, 125/2 Maddesi delaletiyle, TCK 125/3-a Maddesi delaletiyle TCK 125/1. Maddesi göz önüne alınarak, 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına,

Sanığın suçu aleni yerde işlediğinden, verilen ceza TCK 125/4 Maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında artırılarak, 1 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,

Verilen cezanın, sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri mahkemece lehine takdiri indirim sebebi sayılarak, kendisine verilen ceza, TCK 62. Maddesi uyarınca, takdiren 1/6 oranında indirilerek 11 AY 20 GÜN HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA,

Sanık hakkında uygulanması gerekli başkaca yasal ve takdiri artırım ve indirim sebepleri görülmediğinden, uygulanmasına takdiren yer olmadığına,

Sanığın sabıkalı, suç işlemeye yatkın kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak sanığa verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK 50. Maddesi'ndeki seçenek yaptırımlara ve tedbirlere çevrilmesine yer olmadığına,

Sanığa verilen cezanın, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûmiyetleri olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşmasına sebep olacak pişmanlık durumu görülmemesi sebebi, sanığa verilen cezanın TCK 51. Maddesi uyarınca ertelenmesine takdiren yer olmadığına,

Sanığın, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı, TCK'nun 53. Maddesi gereğince hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak, TCK 53/a,b,c,d,e bentlerinde belirtilen haklardan bîhakkın tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına (Sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin TCK 53/3 Maddesi'ndeki uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına),

Sanığın kasıtlı suçtan sabıkalı olduğundan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 Maddesi'ndeki şartlar gerçekleşmediğinden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yer olmadığına,

Karar kesinleştiğinde, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararları veren Soma Sulh Ceza Mahkemesi'ne, İstanbul 7. ve 35. Sulh Ceza mahkemelerine gereğinin takdiri için kesinleşmiş karar sûreti gönderilmesine,

Katılan, kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 750,00 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan tahsiliyle avukata ait olmak üzere katılana verilmesine,

Yargılama gideri 3 davetiye masrafı 24,00 TL'nin sanıktan alınarak, hazineye irat kaydına,

İşbu kararın, katılan ve sanığa tefhimine (tefhim edildi) kararın tefhiminden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkememize verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt kâtibine beyanda bulunmak sûretiyle Yargıtay'da temyiz yoluna başvurulmak sûretiyle kanun yollarına başvurulabileceğinin, kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararın kesinleştirilip infaza verileceğinin açıklanmasına, (Açıklandı)

Dair, sanığın ve katılanın yüzüne karşı, katılan vekilinin yokluğunda açık duruşmada verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 18/02/2014

Kâtip 167217                                                                                        Hâkim 38226