23 Şubat 2014 Pazar

Genco Erkal başta olmak üzere samimiyetsizlere ders veren Anık yazdı

Oyun'un notu: Tiyatro yazarı Melih Anık, yazılarından yalnızca 150 sözcüklük bir alıntı yapılabilmesine izin verdiği için, 150'nci sözcükten fazlasını okumak isteyen okurlarımız, en aşağıdaki linki tıklayabilirler!

***

Nostaljik Oyunların Yorumlanması: Ocak, Para ve Yolcu (İBBŞT)

Melih Anık
23 Şubat 2014

"Para" oyununda karakterlerin isimleri yok. O, Karısı, Oğlu, Kızı gibi isimler kullanılmış. Bu oyunda anlatılan hikâye ile bir genelleme  yapılmak istenmiş besbelli. İster istemez de bir koşullanmayı gösteriyor. "Para ahlâksızlığı getirir."e doğru yelken açan bir ifade. "Para" oyunundan anladığımız para ahlâkı bozuyor. "Buna para derler, para! Şeref de bu, namus da bu, akıl da bu, hikmet de bu, sıhhat de bu, hayat da bu, ahret de bu, parra!" Oysa toplumun ahlâklı olması gerekir. Oyun "parasız ahlâk"ın nasıl olacağını söylemiyor. Para nedeniyle aile kavramı yok olmuş, dostluk kalmamış. Hatta "Para olmasa cennete giden yol bulunabilir mi?" Oyunda herkes herkese "madik" atıyor. Başrol, "O", hukuktan çekiniyor ama "Para sizde, kanun da emrinizde, artık size hangi insan başkaldırabilir." de diyebiliyor. "Ahlâka dönüyorum." deyip döndüğü yer "esrar kahvesi". Yönetmen, son yâni 5. Perde'yi kestiği için 4. Perde'nin sonunda "ahlâka dönüyorum" ile bitiyor oyun. Oyun ahlâksızlığı gösterip, ahlâklı toplum özlemini dile getiriyor ama çözümü vermiyor. Sanki yoksul olmak ahlâkı sağlayacak gibi bir durum da çıkıyor ortaya.

(Kaynak: Düşünceler)