19 Aralık 2014 Cuma

Doğru olgusunu içselleştirmiş kişilerin yanlış yanlısı olması olanaksızdır!

Türkiye tiyatrosunun bunca düzey yitirmesinin en ciddî nedeni tiyatrocu kişilerdir. Tiyatroyu bir estetik bilinç pınarı olarak değil, bir çorba kazanı olarak gören tiyatrocular tiyatro sanatını estetikleştirme becerisine sahip olamadıkları gibi, bu sanata kuramsal katkıda da zinhar bulunamıyorlar!

Dili söz söyleyip, eli kalem tutan insanların "kuram oluşturma olasılığını desteklediğim" için çok uzun yıllardır sırtımda bir kambur gibi taşıdığım Coşkun Büktel'in olgunlaşan kambur gibi sırtımdan düşüp dökülmesiyle ne kadar büyük rahatlamaya ulaştığımı anlatmak için, söz bulamıyorum!

Hayatımızın hızı, işlerimizin yoğunluğu, dâvâlarımın baskı yapan ağırlığı nedeniyle, deney leğeninde değerlendirmeye alamadığım Coşkun Büktel, benden aldığı rüzgârla sağa - sola saldırıyorken, kendinde entelektüel bir kumaş varmış gibi izlenim oluşturdu! Büktel'in bu "entelektüel hile"sine verdiğim desteğe pişman değilim ama değerlendirme yapma gereksinimi duyuyorum. Koşullar oluştuğunda, değerlendirmeyi mutlaka yapacağım!

Şimdilik Coşkun Büktel'in yakasını hiç bırakmayacağımı belirtmeliyim...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz