11 Haziran 2015 Perşembe

Benimle mahkemede yüzleşecek kadar yiğit olmayan Toros da üfürüyor!

Toros Öztürk 

"Merd-i kıpti sirkatin söyler şecaatin arzederken" diye bir deyiş var ya, bu resim onu hatırlattı. Anlaşılan bulaşık tabakların yanında kitaplar fotoğrafını çekerken kitap ile bulaşık tabak arasında bir fark görmeyen bir kafada bu acar fotoğrafçı... Aslında biri yemek yerken kitap okumuş, herhalde elini yıkamaya falan gitmiş, kitaplar orada. Adamın hem karnını hem de ruhunu doyurması ne güzel. Güzel bir roman okurken yemekte bile bırakmam elimden, demek bu romanları da elinden bırakamamış okuyan, hatta yemek bitmiş, kitaplar hala orada, doyamamış okumaya... Hermeneutic bakışla daha neler söylenebilir neler. Coşkun Büktel üstadın kaleminden çıkan romanları yemek yerken bile elinden bırakamıyorsa bu adamı/ kadını kutlarım. Geçenlerde Anna Karenina yı okuyordum, aynen böyle boş tabaklı tepsinin yanına koyup elimi yıkamaya gitmiştim, Allahtan bu acar fotoğrafçı yoktu oralarda yoksa Tolstoy u da harcayıverirdi... Tolstoy u Allah korudu, yoksa Coşkun Büktel gibi bulaşıktabaklarınyanınaeserleribırakılandeğersizyazarlar seviyesine iniverirdi. Hay Allah, aklıma hani çöplüğe düşen incinin değeri üzerine deyişler mi gelmiyor, sözlükte cahil tanımına bir örnek verilecek olsa, mesela, bulaşık tabakla değerli romanları yanyana koyup aşağiıladığını sanan beceriksiz enstelasyon sanatçısı özentisi mi denebilir bal gibi Neyse, bu fotoğrafı çeken yemek yerken bu kitapları okuyan kişi değil kesin, okumuş olsa bu kadar abuk bir biçimde karalamaya çalışmazdı, daha zekice bir şey bulurdu....yok yok o kadar zeki olsa o kitapları okur, yazarıyla tartışırdı.... Ben de ne diyorum, zat- ı muhterem zaten akım demeye çalışmış ama benzer bir kelime çıkıvermiş ağzından gibi geldi bana... Yahu üstad, bu foto ile güzel reklam olur, " kitaplarım peynir-ekmek gibi gidiyor" mesela, "bakın kahvaltı sofralarından eksik olmuyor...".... mesela deduk daaa...

https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/1040837352601041:2